Blog

Türkiye ekonomisinde paketleme ve ambalajlama pazarı gün geçtikçe gücüne güç katarak yoluna devam etmektedir. Türkiye’de Üç binden fazla ambalaj ve paketleme şirketleri bulunmaktadır. Bu firmalar ağırlıklı olarak plastik, kâğıt - karton, metal, cam ve ahşap gibi alanlarda faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli firmalardır. Şirketlerin bünyesinde barındırdığı kâğıt, karton ve ambalaj sistemleri ise sektörün lider malzemelerinden biridir. Avrupa standartlarında ve geri dönüşüm kurallarına uygun bir biçimde üretime devam eden Türkiye’de ISO 9000, ISO 14001 ve ISO 22000 belgesine erişen şirketler gün geçtikçe artmaktadır. Sektörde üretimin yanı sıra ihracat oranları da epeyce artmış durumda son yapılan araştırmalar şunu gösteriyor ki Türkiye’de son beş yılda ihracat kazancı 1 milyona ulaşmıştır. 2010 – 2015 yılları arasında ise yaklaşık %50 oranında bir artış göstererek 2,47 milyar dolardan 3,74 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. 2015-2019 döneminde ise %26 artış göstererek 4,7 milyar dolara ulaşmıştır.

Türkiye’de Ambalaj İhracat Oranları:
2019 yılına geri döndüğümüzde ambalaj sanayi ihracatında % 60,6’lık pay ile plastik ambalaj ürünleri ilk sırayı kazanırken hemen ardından plastik ambalaj ihracatı geliyor. %0,17 artarak 2019 yılında 2,9 milyar dolara yaklaşmıştır. Bununla birlikte ise % 24,4’lük ihracat payı ile kâğıt ve karton ambalaj ürünleri 3. Sırayı almaktadır. 2019 yılında kâğıt ve karton ambalajların ihracatı 1,2 milyar dolara yaklaşmıştır. Metal ambalaj grubu ise %8,6’lık ihracat payına sahiptir, 2019 ihracatı 404 milyon dolar olmuştur.
Türkiye ürettiği ambalaj grupları sayesinde dışa bağımlılığı azaltmayı başarmış ve dünya devleri arasına girmeye hak kazanmıştır. Bugün 200’den fazla ülkeye ambalaj ihracatı gerçekleştirmektedir.

Ambalaj Üretimi Neden Bu Kadar Çok Önemli?
Dünya’da git gide nüfus artışı yaşanıyor bu da daha çok tüketim demektir. Büyüyen ülkeler, teknoloji evrimleri ve tüketim çılgınlıkları gibi nedenler zincirleme olaylar neticesinde giderek artmaya devam ediyor. Gıda endüstrisinin beynini oluşturan ambalaj ve paketleme endüstrisi ise bu sebeplerden ötürü insan ihtiyaçlarını gidermek ve ürünlerin en iyi şekilde saklamak için kendini yenileyen ve gelişen bir sektör haline gelmiştir. Ambalaj ve paketleme endüstrisinin insanoğluna katmış olduğu en büyük fayda ise 1,3 milyar tona erişen gıda israfına dur diyebilmesidir. Gıdaların ömrünü uzatacak ve onları hasarlardan koruyacak ambalajları sayesinde gıda israfının önüne geçmeye çalışmaktadır. İnsan ihtiyaçları var oldukça ambalaj sektörü büyüyerek ilerleyecek ve sadece ürün koruyucusu olarak değil ürünün ayrılmaz bir parçası olarak endüstrisine devam edecektir.

Soğuk hava deposu, ortam sıcaklığının yapay olarak oluşturulması ile gerçekleşir. Dış ortamla olan sıcaklık bağı ortadan kalkar. Ürünlere uygun olan sıcaklık seviyesi ölçülür ve dış ortamlarda izole olarak iklimlendirme sistemi başlatılır. Tüm ortama eşit miktarda soğutma işlemi gerçekleştirilir. Asıl amaç ise gıda, et ve ilaç gibi belirli bir kullanım tarihi olan ve bozulmaya meyilli olan ürünlerin ömrünü uzatmaktır. Daha çok lojistik, depolama gibi alanlarda tercih edilir. Örneğin soğuk hava deposuna yerleştirilen bir gıda ürünü pazara çıkıncaya kadar burada belirli bir sıcaklık ortamında uzun süre bekleyebilir. Tazeliğinde ve vitamininde eksilme yaşanmaz. Her an tüketilmeye veya satılmaya hazır olur. Her ürünün kendine ait sıcaklık faktörü vardır. Soğuk odalar profesyonel olarak tasarlandığı için istenilen zamanda sıcaklığını ayarlanabilir.

Soğuk Hava Deposu Faydaları:
Ürünleri Her Zaman Taze Tutar
Zamandan Tasarruf Sağlar
Ürün Ömrünü Uzatır
Maliyeti Azdır
Sürekli Kullanılabilir
İklimlendirme Fonksiyonları Değişebilir
Depolama gibi Sektörlerde Büyük Avantaj Sağlar
Soğuk Hava Depolarında İklimlendirme Dereceleri Ne Olabilir?
Soğuk Muhafaza Uygulamaları, 2,4 Kw İle 50,3 Kw
Dondurma İşlemleri İse 0,1 İle 28,
Kuru Gıda Deposu 20-25,
Et Saklama Deposu 0-4,
Sebze Dolapları 10, Derin Dondurucular En Yüksek -18,
Şarküteri Dolapları İse 0-4 Derece Arasında Tutulmalıdır.

Kaç Çeşit Soğuk Hava Deposu Türü Vardır?
Serin Depolama: 8 °C – 15 °C
Ürünlerin kısa zaman içinde tutulduğu paketleme veya sevkiyata yakın dönemde ürünlerin yerleştiği alandır.
Soğuk Depolama: 2 °C – 8°C
En çok tercih edilen depo türlerinden biridir. İlaç, et, süt, meye ve sebze gibi ürünler muhafaza edilir.
Donuk Depolama: 0 °C ile- 25°C
Donmuş veya şoklanmış gıdaların kullanıldığı depo türüdür. Ürünlerin çözülmemesi için soğutma oranı yüksektir.
Şoklama: - 25°C ile - 40 °C
Çok uzun bir süre saklanacak olan ürünlerin saklandığı depodur. Ürünlerin ortalama olarak çekirdek sıcaklığı -18°C ulaştığında bu odaya sevk edilir.

Soğuk Hava Deposu ve Kullanım Kuralları:
Soğuk depolar insan vücudunun bile dayanamayacağı düzeyde soğuk iklimlendirme oluşturduğu için depo içinde çok uzun bir süre durulmaması gerekmektedir.
Ürünlerin boyutu, kullanım türleri belirlendikten sonra iklimlendirme süreci başlatılmalıdır.
Paketleme ve saklama koşullarına uyulmalıdır.
Düzenli olarak depo temizliği, soğuk panellerin bakım ve onarımı sağlanmalıdır.

Gıdaları sağlıklı tüketebilmemiz için sağlıklı koşullarda üretilmesi gerekir. Gıda güvenliği sağlanamayan üretim tesislerinde üretim hızı düşer ve bunun yanında insan sağlığı da tehlikeye girebilir. Bu noktada ise ne yediğimiz kadar, yediğimiz gıdalarında nasıl üretildiği ve hangi güvenlik aşamalarından geçtiği de önemlidir.

Üretimden sofralara kadar geçen tüm süreç boyunca gıdalar çeşitli üretim ve güvenlik aşamalarından geçer. Eğer bir ürün kalite kontrol sırasında sınıfta kalırsa o ürün yoluna devam edemez. Gıda dedektörleri ise gıda güvenliği kısmında ürünleri kontrol etmekle görevlidir.

Gıda dedektörleri bir ürünün üretiminden paketlenmesine kadar oluşan süreçlerde metal oluşumlarla temasını engellemek ve sağlıklı olarak tüketiciye ulaşması için uygulanan bir teknoloji harikasıdır. Bu yüzden dedektörler, gıda güvenliği için bir numaralı ekipmandır.

Gıda Dedektörlerinin Özellikleri Nelerdir? :
Gıda dedektörleri özellikle endüstri ve teknoloji alanlarında rol oynamaktadır. Gıdaların sağlıklı ve hijyenik olarak üretilmesi için bir takım metal oluşumlardan uzak kalması gerekir. İşte bu noktada Gıda dedektörü devreye girer.

Gıda dedektörünün görevini kısaca tanımlayacak olursak; Ürün, paketleme hattında ilerlerken insan sağlığına zararlı olan metalleri bulur ve ürün paketleme hattından ayırır. Böylelikle üretim sekteye uğramadan devam eder.

Paketleme hattından ayrılan ürünlerin incelenmesi ve içinde barındırdığı metalin ne olduğu belirlenmelidir. Aksi takdirde diğer ürünlerde tehlike altına girebilir.

Gıda dedektörleri kullanımı basit ve gıda üretim fabrikalarında oldukça yaygın kullanılan bir sistemdir. Konveyör ve kontrol bant kantarları ile birlikte uygulanır. Gıda dedektörlerinin ürün çeşitleri ve ebatlarına göre sınıfları mevcuttur.

Gıda Dedektörlerinin Hasassiyeti:
Gıda dedektörleri alüminyum, kurşun gibi yabancı maddeleri arar.
Paketler arasındaki mesafe ve paketin içeriği dedektörlerin hassasiyetini arttırır.
Metal dedektörler büyük ambalajların içeriğini kolayca kontrol edemez.
Paketin üzerine bulaşmış kan, tuz vb. bileşenler nedeniyle alarm verebilir.
Yüksek miktarda kimyasal karışım veya renklendirici bulunan gıdalarda metal algılama oranı yüksektir.
Alüminyum folyoya sarılmış ürünleri gıda dedektörü algılayamaz.

Gıda Dedektörleri Hangi Sektörlerde Yer Almaktadır?
• Paketli Hazır Gıda Ürünleri
• Dondurulmuş Ürünler
• Dökme Ürünler
• Meyve
• Sebze
• Paketli Sıvı Ürünler
• Kuru Meyve/Sebze
• Sağlık
• Tekstil

Tartım sistemleri, malzemelerin doğru miktarda tartılmasını sağlayan teknolojik sistemlerdir.
Genellikle endüstriyel ve ticari kullanım amaçlı kullanılan ve ölçülen miktarın doğru tartılması, maliyetin doğru şekilde hesaplanması ve maliyet kontrolü altında harcamak için önemlidir.
Tartım sistemleri, çeşitli endüstrilerde kullanılmaktadır. Örneğin gıda ve içecek, kimya, ilaç, inşaat, lojistik vb. alanlarda etkin rollere sahiptirler.
Bu sistemler arasında kantarlar, teraziler, yük kantarları ve otomatik tartım sistemleri gibi cihazlar yer almaktadır. Hızlı, hassas ve doğru ölçüm yapabilme özellikleri sayesinde üretim sistemlerinin içindeki boşlukları aşar ve hatalı tartımlardan kaynaklanabilecek maddi kayıpları önler.
Ürünler 1 gramdan daha aşağı ve 300 ton ve üstü ağırlıklara kadar ölçüm yapmaktadır.
Otomasyon sistemleri ile de birlikte kullanılarak, üretim ve işleme işlemlerinin hızlanmasını ve bir araya gelmesini, üretim süreci boyunca kalite kontrolünü sağlamasını, stok yönetimini yapması gibi avantajlar sağlamaktadır.

Tartım Sistemlerinin Görev Aldığı Gıda Makinaları Nelerdir?
Kurabiye Makinaları
Kuruyemiş Makinaları
Meyve Makinaları
Sebze Makinaları
Çikolata Makinaları
İçecek Makinaları

Tartım sistemleri, çeşitli gıda makinaları ile ortak ve bağımsız şekilde çalışmakta ve üretim sürecinde ve sonrasında gıdaların ağırlıklılarını ölçmektedir. Ayrıca tartım sistemleri çeşitli sınıflara ayrılmaktadır ve her sınıfta farklı görev ve tanımlara sahiptirler.

Laboratuvar Tartım Sistemleri
Laboratuvar terazileri
Nem tayin cihazları
Kompratör terazileri
Etalon ağırlıklar
Endüstriyel Tartım Sistemleri,
Ağırlık transmitterleri
Tartı ve gösterge terminalleri
Yük hücreleri ve montaj kitleleri
Endüstriyel teraziler
Vinç kantarları/Dinamometreler
Taşıma ve kaldırma araçları
Taşıt ve demir yolu kantarları
Tartım aksesuarları
Ürün Tartı Kontrol Sistemleri,
Otomatik kontrol terazileri
İstatistiksel kalite kontrol
Kargo ve palet boyut ölçüm

Türkiye ekonomisinde paketleme ve ambalajlama pazarı gün geçtikçe gücüne güç katarak yoluna devam etmektedir. Türkiye’de Üç binden fazla ambalaj ve paketleme şirketleri bulunmaktadır. Bu firmalar ağırlıklı olarak plastik, kâğıt - karton, metal, cam ve ahşap gibi alanlarda faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli firmalardır. Şirketlerin bünyesinde barındırdığı kâğıt, karton ve ambalaj sistemleri ise sektörün lider malzemelerinden biridir. Avrupa standartlarında ve geri dönüşüm kurallarına uygun bir biçimde üretime devam eden Türkiye’de ISO 9000, ISO 14001 ve ISO 22000 belgesine erişen şirketler gün geçtikçe artmaktadır. Sektörde üretimin yanı sıra ihracat oranları da epeyce artmış durumda son yapılan araştırmalar şunu gösteriyor ki Türkiye’de son beş yılda ihracat kazancı 1 milyona ulaşmıştır. 2010 – 2015 yılları arasında ise yaklaşık %50 oranında bir artış göstererek 2,47 milyar dolardan 3,74 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. 2015-2019 döneminde ise %26 artış göstererek 4,7 milyar dolara ulaşmıştır.

Türkiye’de Ambalaj İhracat Oranları:
2019 yılına geri döndüğümüzde ambalaj sanayi ihracatında % 60,6’lık pay ile plastik ambalaj ürünleri ilk sırayı kazanırken hemen ardından plastik ambalaj ihracatı geliyor. %0,17 artarak 2019 yılında 2,9 milyar dolara yaklaşmıştır. Bununla birlikte ise % 24,4’lük ihracat payı ile kâğıt ve karton ambalaj ürünleri 3. Sırayı almaktadır. 2019 yılında kâğıt ve karton ambalajların ihracatı 1,2 milyar dolara yaklaşmıştır. Metal ambalaj grubu ise %8,6’lık ihracat payına sahiptir, 2019 ihracatı 404 milyon dolar olmuştur.
Türkiye ürettiği ambalaj grupları sayesinde dışa bağımlılığı azaltmayı başarmış ve dünya devleri arasına girmeye hak kazanmıştır. Bugün 200’den fazla ülkeye ambalaj ihracatı gerçekleştirmektedir.

Ambalaj Üretimi Neden Bu Kadar Çok Önemli?
Dünya’da git gide nüfus artışı yaşanıyor bu da daha çok tüketim demektir. Büyüyen ülkeler, teknoloji evrimleri ve tüketim çılgınlıkları gibi nedenler zincirleme olaylar neticesinde giderek artmaya devam ediyor. Gıda endüstrisinin beynini oluşturan ambalaj ve paketleme endüstrisi ise bu sebeplerden ötürü insan ihtiyaçlarını gidermek ve ürünlerin en iyi şekilde saklamak için kendini yenileyen ve gelişen bir sektör haline gelmiştir. Ambalaj ve paketleme endüstrisinin insanoğluna katmış olduğu en büyük fayda ise 1,3 milyar tona erişen gıda israfına dur diyebilmesidir. Gıdaların ömrünü uzatacak ve onları hasarlardan koruyacak ambalajları sayesinde gıda israfının önüne geçmeye çalışmaktadır. İnsan ihtiyaçları var oldukça ambalaj sektörü büyüyerek ilerleyecek ve sadece ürün koruyucusu olarak değil ürünün ayrılmaz bir parçası olarak endüstrisine devam edecektir.

Süt ve süt ürünleri tüm toplumlarda yaygın olarak kullanılan bir gıda ürünüdür. Özelikle sütün içinde barındırdığı kalsiyum gibi değerler çocukların büyümesinde ve kemik gelişiminde etkin bir role sahiptir.
Süt işleme süreci ilk olarak çiftliklerde başlar. İnekten sağılan çiğ sütler toplanır ve süt tesislerine iletilir.
Çiğ sütler tesislerde yer alan süt tanklarına boşaltılır. Test bölümlerine aktarılır. Sütler, antibiyotik testi, yağ analizi, kuru madde tayini, alkol testi, yoğunluk ölçümü, PH ölçümü gibi birçok testlerden geçirilirler. Testlerden geçen sütler bu seferde dış ortamlardan gelebilecek her çeşit tüy, saman vb. istenmeyen atıkları temizlemek için ayrı bir Klarifikasyon temizlik işleminden geçirilir.
Gerekli tüm test ve temizlik işlemlerinden geçen sütler süt işleme makinasına girmek için yolculuğuna devam etmektedir.
Süt işleme makinaları, sütün pastörizasyonu, homojenizasyonu, ayrıştırılması, yoğurt üretimi, peynir yapımı ve diğer işlemler için kullanılır. Bu cihazlar, yüksek verimlilik, hijyenik koşullar, güvenli kullanım ve kolay bakım gibi özelliklerle tasarlanmıştır. Süt işleme makinaları arasında; süt soğutma tankları, pastörizasyon makineleri, ayrıştırma makineleri, yoğurt makineleri, peynir üretim makineleri gibi farklı türler bulunmaktadır.

Süt İşlemek İçin Yapılan İşlemler:
Sütten elde edilecek ürünlerin yapısına göre bu işlemler uygulanmaktadır. İşlemlerin asıl amacı sütün dayanıklılığını arttırmak, homojen yapıya getirmek ve bakterilerden uzak tutmaktır. Ayrıca sütlerden yoğurt ve peynir gibi diğer gıda ürünleri de üretilmektedir. Deaerasyon: Sütün içindeki çözülmüş oksijeni dağıtarak sütün yapısını korumaya çalışır.
Evaporasyon: Sütün içinde yer alan suyun bir kısmını buharlaştırmaya yarar.
Homojenizasyon: Yüksek basınç sağlar. Ve bu sayede sütün üstünde oluşmuş yağ tabaklarını küçülterek parçalar. Bu sayede kaymak oluşumunu engeller.
Pastörizasyon: Sütün raf ömrünü uzatmak için yapılan bir işlemdir. Zararlı organizmaları yok etmek için 72°C’de 15 saniye veya 63°C’de 30 dakika gibi sürelerde işlemlerden geçer.
Termizasyon: Çiğ sütlerin işlemlerden geçmeden önce içinde barındırdığı mikrop, bakteri gibi oluşumları yok etmek için uygulanan bir işlemdir.
Standardizasyon: Sütün yağ miktarının ayarlandığı işlemdir.
Separasyon: Yağ ayarlama işlemi tamamlandıktan sonra tam yağlı, yarım yağlı, yağsız gibi çeşitli sınıflara ayrılır ve elde edilen yağlardan krema, tereyağı gibi ek ürünler elde edilir.

Çiğ Süt İşleme Türleri
Pastörize Süt Üretimi: Kokulardan arındırılıp temizlendiği işlemdir. Yağ oranları ayrılır. Ardından homojen kıvamına gelmesi için işlemlerden geçer ve son olarak 85°C gibi bir ısıda ısıl işlem sürecine girer ve soğutularak depolanır. UHT Süt Üretimi: Yüksek sıcaklıkta Sterilize edilir ve tüm zararlı mikroorganizmalardan arındırılır. Süt pazarında yer alan sütlerin %85 UHT Pastörize Sütlerden oluşmaktadır.

Gıda üretimi sürecinde olmazsa olmaz en önemli teknik gereklerden biri konveyörlerdir. Bir diğer adı ise taşıma bandıdır.
Gıda konveyörleri daha çok ambalaj, depolama, stoklama, taşıma gibi görevler için kullanılır. İşlem görmeye devam eden veya işlem süreci bitmiş ürünleri bir sonra ki aşamaya götürmek için kullanılır. Bir nevi araç vazifesi görür. Konveyörler ürünlerin ağırlık, yükseklik, tipik özellikleri her ne olursa olsun her üretim şartlarına uygun olarak tasarlanmaktadır. Bant yüzeyi geniş ve pürüzsüzdür. Ayrıca şunu da belirtmekte yarar var ki; Ürünlerin bazen herhangi bir kabın ya da ambalajın içine yerleştirilmeden işlem görmesi gerekebilir. Bu gibi durumlarda hijyen kurallarına uymak için bantların gıdaya uygunluk belgesine sahip olması gerekmektedir.
Konveyör bantlarının yüzeyinde işlem yapmak kolaydır. İnsan gücünün taşıyamayacağı yükleri üzerine alarak bir uçtan diğer uca kolaylıkla ve kısa bir süre içinde götürür. İnsan gücüne ihtiyaç duymaz ve tüm süreç boyunca otomatik olarak kendini tekrar ederek devam etmektedir.

Konveyör Çeşitleri Nelerdir:
Her ihtiyaca uygun düzeyde çeşitli konveyör tipleri mevcuttur. Görev tanımları aynı olsa da bazı özellikleri farklı olabilir.
Akordiyon Konveyör
Dönüş Konveyörü
Bantlı Konveyör
Ölçüm ve Tartım Konveyörleri
Rulolu Konveyör
Spiral Konveyör
Teleskopik Konveyör
Metal Dedektörlü Konveyör
Z Tipi Konveyör
Pu Bantlı Paslanmaz Konveyör
Modüler Bantlı Paslanmaz Konveyör
Kasa Taşıma Ve Yıkama Konveyörü
U Bantlı Dönüş Konveyörleri
Konveyör Bantlarının Avantajları:
Taşıma kolaylığı sağlar. Bant üzerine hangi ebatta olursa olsun ürünlerinizi kolaylıkla yerleştirebilirsiniz.
Konveyörler üretim devamlılığına katkı sağlar.
İnsan gücüne minimum tutarda ihtiyaç duyduğu için iş kazası, mesleki hastalık vb. sağlık sorunları ortaya çıkmaz.
Tüm taşıma süreci hızlı ve etkin olduğu için ürünlerde ısı ve şekil değişimi gibi sorunlar yaşanmaz.
Bant yüzeyleri temizliğe uygundur. Kolaylıkla temizlenebilir.
Paslanmaz çelikten üretildiği için pas tutmaz ve uzun ömürlüdür.
Maliyetleri düşük ve verimliliği yüksektir.
Kırılgan değil sağlamdır. Örneğin ana şasesi çelik olarak imal edilmektedir.
Konveyörlerin kullanım alanı sadece gıda ile sınırlı değildir. İlaç, kimya, kozmetik, tekstil gibi alanlarda da kullanılır.

Kodlama makinaları bir ürünün istenilen bölgesine son kullanma tarihi, üretim tarihi, parti no, ürün fiyatı, ağırlık, içindekiler gibi bilgilerini yazmaya yarayan bir makinadır. Paketleme ve ambalajlama içeren tüm ürün gruplarında kullanılabilir. Tüketicilerin satın alacakları ürün hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Bu bilgiler ürünün pazara çıkması içinde gereklidir. Ürün detaylarının bilinmediği gıdalar güven vermez ve satın alma oranları düşer. Ayrıca iletilen bilgiler sayesinde üretim ve depolama sırasında ürün sayımı, dağıtımı, sınıflandırılması kolayca gerçekleşir.
Çalışma şekli hot foil silinmeyen baskı teknolojisi sistemiyle oluşturulmuştur. Kodlama makinaları plastik, karton, naylon filmler, kendinden yapışkanlı etiket filmler, alüminyum folyo gibi yüzeylere kolay ve hızlı şekilde yazı işlemini gerçekleştirir. Kodlama makinaları farklı görevlerde farklı çeşitleri bulunmaktadır. Ayrıca diğer makina türlerinde olduğu gibi otomatik, yarı otomatik ve manuel olarak makine türlerine erişebilirsiniz.

Kodlama Makinaları Türleri:
3 Satır Kodlama Makinası:
Paketleme makinaları ve etiketleme makinaları ile birlikte eş zamanlı olarak kullanılabilir. Adından da anlaşılacağı üzere paket ve ambalajların üzerine 3 satırlık bilgi işlemesi yapabilir.

8 Satır Kodlama Makinası:
1-8 karakter ile 1-8 satır olarak geniş alanlara kodlama yapabilen makinadır. 3 satır kodlama makinasına göre daha çok kullanılır.

Tarih Kodlama Makinası:
Sadece son kullanma tarihi değil, gramaj, fiyat gibi diğer bilgileri de yazmak mümkündür. Çeşitli dillerde baskı yapma imkânı vardır. Sayısal bilgileri rahatlıkla girebilir ve Latin alfabesinden Kiril alfabesine geçmek gibi alfabe değişikliği yapabilirsiniz. Tarih kodlama makinası sıcak folyo baskısına sahip olduğu için kaplama folyosu kullanmaktadır. Bu yüzden kodlanan bilgiler kolayca silinmez.
El Tipi İnkjet Kodlama Makinaları:
Endüstriyel ve matbaa sektöründe kullanılan mürekkep baskılı makine türüdür. Diğer kodlama makinalarından en büyük farkı ise ambalaj yüzeyine temas etmeden bilgileri yüzeye işlemesidir. Ayrıca diğer makinalara oranla hız konusunda yüksek verimlilik sağlar. Yüksek baskı çözünürlüğe sahip olmasının yanı sıra farklı renklerde kodlama yapabilmektedir. Ürün üzerine işlenen bilgiler Ultraviyole ışıkları altında bile kolaylıkla görülebilir. El tipi inkjet kodlama makinasında logo, barkod, QR kod, yazı, sayı, saat, saniye bilgileri kolaylıkla yazabilirsiniz.

İnsanoğlunun varoluşundan bu yana en temel besin kaynağı her zaman gıda ürünleri oldu. Avcılık ve toplayıcılık dönemlerinden başlayan gıda tüketimi bugün yoluna gıda teknolojileri ile devam etti.
İnsanlar çoğaldıkça daha çok gıdaya ihtiyaç doğdu. İlk çağda insanlar avlanmak için ok, yay, mızrak gibi ilkel araçlar kullanırken bugün onların yerini süt işleme makinaları, meyve makinaları, gıda makinaları gibi teknolojik makinalar aldı. Bu saye de gıda ürünlerin bir kısmı tüketilmek için kullanılırken diğer bir kısmı ham madde olarak kullanılmaya ya da işlemeye alındı.
Zamanla dünya evrimleşmeye ve sanayileşmeye başlayınca gıda sektörü de kendini yenilemeye başladı ve çeşitli ticaret şekilleri gelişti. Bu da ithalat ve ihracat gibi yeni kelimeleri dilimize kattı.

Türkiye’de Gıda Sektörü:
Tarım ülkesi olan Türkiye, toprak olarak çok gelişmiş ve önemli bir konuma sahiptir. 4 mevsimi yaşaması, verimli arazilere sahip olması ve tarıma önem vermesi gıda sektöründe yer aldığı konumu güçlendirmektedir.
Türkiye’nin Gayrisafi Yurt İçi Hâsılatını %20’lik oranını gıda ve içecek endüstrisi oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra fındık, kayısı, incir, kiraz, ayva ve üzüm gibi kuruyemiş ve meyvelerin üretimi ve işlenmesinde Türkiye bir dünya lideri. Türkiye ortalama olarak her yıl 5 milyar dolar değerinde gıda ve içecek ithalatı yapmaktadır.

Et ve Et Ürünleri
Un ve Unlu Ürünler
Meyve ve Sebze Ürünleri
Katı ve Sıvı Yağlar
Şeker ve Şekerli Ürünler
Alkolsüz ve Alkollü İçecekler
Fermente Ürünler
Hazır Tüketilen Gıdalar
Organik Gıdalar

Türkiye’nin Gıda Sektöründe 2023 Hedefleri
2023 yılı Türkiye için önemli bir yıl. 100 yaşına girecek olan ülkemizin dünya standartlarına erişmesi ve konforunu arttırması için devlet kurumları tarafından hazırlanan birçok hedef tabloları mevcut. İlerleyen dönemlerde bu hedeflerin gerçekleşmesi Türkiye Cumhuriyetinin gıda endüstrisi başta olmak üzere daha birçok alanda gelişmesine ve dünya devleri arasına girmesini sağlayacak. Ayrıca içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılardan kurtulmak ve halkın refah seviyesini arttırmakta mümkün olacak gibi görünüyor. Türkiye’nin 500 Milyar Dolar ihracat yapması
Dünyanın ilk 10 gelişmiş ülkesi içerisine girmesi
İhracatın % 20’sinin orta ve yüksek teknolojili ürünlerden oluşması
Ar-Ge harcamalarının GSYİH içerisindeki payının % 3’e yükseltmesi ve bu harcamaların 2/3’ünün özel sektör tarafından yapılması
Ar-Ge personeli sayısının 300 bine çıkarılması ve bunun 180 bininin özel sektörde çalışması gibi hedefler oluşturulmuştur.

Sıvı ve katı gıdaların yanı sıra, boya, kozmetik, kimyasal ürünler için de kullanılan makina türlerinden biridir. Makinanın en nihai görevi dolum işlemi gerçekleşmiş olan kutu, tüp, ambalaj, paket, kavanoz, kova gibi ürünlerin ağız kısımlarını kapatmaktır. Gıda kapama makinaları kapama işlemini gerçekleştirirken kapak kısmını ürünün açık olan bölgesine yerleştirir ve vidalama, çakma gibi işlemleri uygulayarak kapatma işlemini gerçekleştirir. Böylelikle ürünün raf ömrü uzar, depolama sırasında sızma dökülme gibi sorunlar yaşanmaz ve zararlı mikroorganizmalar gıdanın içinde oluşmaz. Ayrıca gıda kapama makinaları sayesinde kullanıcılar bir ürünü birden fazla tüketebilir ve kolayca saklayabilir.
Kapatma işlemlerinde uygulanan sistemler, ürünlerin kapak türlerine göre değişim göstermektedir. Kullanılan her kapağın türüne göre gagalı kapaklar, losyon kapaklar, krem kapaklar, vidalı kapaklar, triger sprey kapaklar gibi farklı adları mevcuttur. Bununla birlikte farklı kapak kapatma makinaları da mevcuttur. Çakma kapak kapatma makinası, teneke kapak kapatma makinası ve vidalı kapak kapatma makinası bunlardan sadece birkaçıdır. Gıda kapama makinaları tam otomatik kapatma makinası, yarı otomatik kapatma makinası ve manuel kapatma makinası olarak 3 farklı özelliğe sahiptir.

Tam Otomatik Kapama Makinası:
Herhangi bir insan gücüne ihtiyaç duymadan gerekli sansörler ve önceden belirtilmiş sistemsel görevler sayesinde kapaklandırma sistemi gerçekleşir.

Yarı Otomatik Kapama Makinası:
Görevlinin sadece başla düğmesine basması ve ürünleri kapatma yapılması için üretim bandına yerleştirmesi dışında neredeyse başka bir görevi yoktur diyebiliriz. Geriye kalan tüm işlemler otomatik olarak devam edecektir.

Manuel Kapatma Makinası:
Sistem görevlinin kutuları banda yerleştirmesiyle başlar. Kutu daha sonra pedal plakasına yerleştirilir. Kutu kapağı, tutma diskinin altına gelene kadar ayak yardımıyla yukarı doğru çekilir.
Görevli daha sonra kola bağlı olan birinci ve ikinci hareketli kasnakları kutunun kapağına yakın bir yerde çalıştırarak yan çevirme, presleme ve dikiş işlemini tamamlar. Manuel kapatma makinası diğer makine türlerine kıyasla insan gücüne ihtiyaç duyarak çalışır.

Gıda Kapama Makinası Satın Alırken Nelere Dikkat Etmelisiniz?
Üretim aşamasından geçecek olan ürünlerin ne olduğunu ve nasıl kapanması gerektiğini iyi analiz etmelisiniz. Ardından tüm bu özelliklere uygun kapatma makinası seçmenizde yarar var.
Kapatma makinasın tüm aparatları var mı ve sağlam mı? Buna çok dikkat etmelisiniz.
Kapatma işlemi gerçekleşirken ürüne veya kapağa zarar veriyor mu? Gözlemlemelisiniz.
Üretici firma garanti belgesi ve teknik destek ihtiyaçlarınızı karşılayacağına dair taahhütte bulunmalı.
Makinanın güç ve enerji tüketimi yüksek mi? Yoksa tasarruf sağlıyor mu? Dikkat etmelisiniz.
Konveyör genişliği, bant uzunluğu yeterli olacağından emin olmalısınız.
Günde kaç adet kapatma işlemi yaptığını hesaplamalısınız.
Makinanın üretim sağlayacağı fabrika gibi alanlara uygunluğunu kontrol etmelisiniz.
Herhangi bir teknik aksaklı yaşatabilir mi? Örneğin üretim hattında ilerleyen kavanozlardan bazılarının kapatılıp bazı kavanozların açık kalması gibi durumlar yaşanabilir.

Tarımsal gıdaların veya hayvansal gıdaların ömrünü uzatmak, tüketmek, pişirmek ve depolamak için kullanılan bir yöntem çeşididir. Bir diğer önemli amaç ise gıdaların herkese kolayca erişmesini sağmaktır. Bazı gıda işlemeleri ise gıda güvenliğini, israfı ve halk sağlığını korumak için uygulanır. Bazı ham gıdalar işlendikten sonra daha kolay tüketilebilir. Buğday tanelerinin işlenerek hayvanlara yem olarak verilmesi gıda işleme örneğidir.
Gıda İşleme Yöntemleri:
Sanıldığının aksine gıda işleme prosedürleri aslında asırlardır uygulanan geleneksel yöntemlerle de yapılmaktadır. Örneğin annelerimizin balkon veya bahçelerde yapmış olduğu güneşte kurutma işlemi bir gıda işleme metodudur. Bunun yanı sıra tütsüleme, tuzlama, konserve yapma veya salamura yapmakta bir çeşit geleneksel gıda işleme tekniklerinden birkaçıdır. Tüm bu yöntemler bugün hala yaygın olarak kullanılmakta ve geleneksel olarak işlenen gıdalar tüketilmektedir.
Gelişen teknolojiler sayesinde ise artık geleneksel yöntemlerin yanı sıra gıda makinaları kullanılmaya başlandı. Geleneksel yöntemlere oranla daha hızlı daha sağlıklı olması gıda işleme endüstrisinin hızlıca yayılmasının önünü açtı. Gıda işleme endüstrisinde ise pastörizasyon, sterilizasyon, şok dondurma, basınçlı pişirme gibi yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca meyve sebzeleri yıkama, doğrama, boyut küçültme gibi işlemleri de mevcuttur.

Gıda İşleme Makinaları:
Gün boyunca aynı görevi tekrarlamak ve hata payı bırakmamak için gıda makinaları imdadımıza yetişiyor ve böylelikle dakikalar içinde yüzlerce ürün aynı anda işlemlere tabi tutularak pazara çıkarılıyor. Yapılan her işlem için farklı boyut ve ağırlıkta ekipmanlar mevcuttur. • Soyma Makinası
• Midye Temizleyici
• Patates Soyma Makinası
• Sebze İşlemcisi
• Peynir Rendesi
• Teknik, Hassas Ve Profesyonel Dilimleyici
• Et İşleme Makinaları
• Peynir İşleme Makinaları
• Gıda Karıştırma
Gıda İşleme Makinalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Makinaların sağlam ve çalışır vaziyette olduğuna dikkat etmelisiniz.
Makina temizliği çok önemlidir. Gıdalardan arta kalan kabuk, çekirdek gibi kalıntılar hijyen için uygun değildir. Bu yüzden her fırsatta makinalar iyice temizlenmelidir.
Gıdalara uygulanacak işleme uygun bir makine tercihi yapmalısınız. Çünkü her makinanın farklı görevleri vardır.
Kullanılacak olan ekipmanların yedek parçası, kullanım düzeyi iyi tespit edilmeli.
Gıda işleme makinaları işlemlerine başlamadan önce kısa bir test üretimi yapmalıdır.

Gıdalar üretim sürecinde çok fazla işlemlere tabi tutulmaktadır. Raf ömrünün uzaması, tat ve kıvamı, vitamin ve minerallerin artması için yapılan her türlü kimyasal işlem gıdanın besin değerini düşürerek tüketicinin sağlığını bozabilmektedir.
Bu tarz durumların yaşanmasını önlemek ve üretim kalitesini arttırmak için gıda analiz cihazları gıdaların kalitesini ölçerek tüketiciye sunulmadan önce son adımı atmaktadır. Gıda ürünlerinden ufak bir parça örnek alınır ve bazı testlere sokulur. Ürünün içeriği analiz edilir.
Testten geçen her gıda bir sonra ki aşamayı geçerek yoluna devam etmektedir. Sınıfta kalanlar ise genellikle bakanlık tarafından satışa çıkarılmaması için toplatılır.
Gıda analiz cihazları kullanımı basit ve taşınabilir bir yapıya sahiptir ve her gıda laboratuvarında mutlaka bulunması gereken bir cihazdır. Yapılan testler ise hızlıca sonuçlanır. Hata payı yok denilecek kadar azdır.
Cihazları kullananlar ise genellikle gıda mühendisleri başta olmak üzere gıda sektörüne dair eğitim almış ve işin profesyoneli olan uzman kadrolardır. İşlemler her zaman laboratuvar ortamlarında sürmekte ve ilgili kurallara harfiyen uyulmaktadır. Laboratuvar donanım, sistem ve teknolojik altyapılarına dair tüm süreçler TSE ISO/IEC 17025 Test Ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği için Genel Şartlar standartlarına uygun olarak yapılmaktadır. İlgili kurumlar tarafından laboratuvar ortamı ve kullanılan ekipmanlar bununla birlikte uzman kişiler düzenli olarak denetlenmektedir.

Gıda Analiz Türleri Nelerdir?
Yapılacak olan analiz türlerine göre test içeriği değişmektedir. Bir ürüne bir ya da birden fazla analiz uygulanabilir. Yapılan analizler ürünün yapısını değiştirmez. Ürün içeriğine dair bilimsel sonuçları gösterir.
Kimyasal Analizler
Fiziksel Analizler
GDO Analizleri
Tür Analizleri
Mikrobiyoloji Analizleri
Mikotoksin Analizleri
Ambalaj Analizleri
Gıda Analiz Cihazları:
Gıdaları analiz eden test cihazlarıdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte analiz cihazlarının özellikleri gelişmekte ve yeni sürümleri tasarlanmaktadır.
Çalkalayıcılar
İletkenlik Ölçerler
İyon Metreler
İnkübatörler
Basınç ve Vakum Ölçerler
Banyolar Ve Sirkülatörler
Fermönterler
Blenderlar
Değirmenler
Cam Malzeme Yıkama Sistemleri
Blok Isıtıcılar
Kükürt Analiz Cihazları
Ph Metre
Tuzluluk Ölçerler
Su Arıtma Sistemleri
Sterilizatörler
Teraziler
PCR
Santrifüjler
Sıcaklık Kontrollü Soğutma ve Isıtma Cihazları
Kül Fırını
Etüv

Farklı yoğunluklara sahip çeşitli sıvı karışımları gerekli ambalaj ve kutulara aktarımını sağlamaya yarayan bir makinadır. Gıda, kozmetik, ilaç gibi çeşitli alanlarda sıklıkla kullanılır. İstenilen miktar da kavanoz, paket, kutu, cam, tüp gibi ürünlerin içine sıvıyı aktarılabilir. Ürün ölçeğine göre kolayca ayarlandığı için israf olmaz ve üretimde devamlılık sağlanır. Özellikle gıda hijyen kurallarında yüksek performans göstermektedir. Çünkü makinalara el ile müdahale edilemez ve anti bakteriyel özelliğe sahiptir. Şampuan, boya, zeytinyağı, petrol, şurup gibi sıvı ürünler dolum makinalarına aktarılabilir.

Çeşitli türde ebatları ve türleri vardır. Hızlı, pratik ve ekonomik olduğu için birçok üretim tesisleri tarafından tercih edilmekte ve yurt dışına da üretimi sağlanmaktadır. Dolum makinaları ayrıca etiketleme ve kapaklandırma işlemleri içinde kullanılır. Sağlamış olduğu tüm bu özellikler sayesinde dolum makinaları endüstriyel dünyada çok fazla talep görmekte ve üretim sürecinde olmazsa olmaz makinaları arasına girmiştir.

Dolum Makinası Çeşitleri:
Su Dolum Makinaları: Su, meyve suyu, asitli ve şekerli içecekler için kullanılan makinalardır. Su dolum makinaları daha çok gıda sektöründe kullanılır.
Tablet Dolum Makinaları: Tablet şeklinde olan ilaç, gıda takviyesi gibi ürünler için kullanılır. İlaç endüstrisinde sıklıkla talep görür.
Pudra Dolum Makinaları: Çay, kahve gibi ürünler için kullanılır.
Sıvı Dolum Makinası: Sirke, bal, reçel gibi ürünler için kullanılır.
Dolum işlemleri bitince ikinci aşama olarak etiketleme ve kapaklandırma işlemleri başlar.
Etiketleme Makinaları: Dolumu gerçekleşen ürünlerin üzerine ürün hakkında bilgi içeren etiketleri yapıştırır. Ürün adı, son kullanma tarihi, kullanma talimatları ve uyarı işaretleri gibi etiket bilgilerini paketin üzerine yerleştirir.
Kapaklandırma Makinaları: Dolumu gerçekleştirdikten sonra ağzı açık kalan şişe, kavanoz gibi ambalaj veya paketlerin ağzını sıkıca kapatmayı sağlar.
Dolum Makinası Türleri Nelerdir?
Dolum makinaları üstleneceği görevlere göre farklı sınıflara ayrılmıştır.
Bunlar:
Tam Otomatik Sıvı Dolum Makinası
Yarı Otomatik Sıvı Dolum Makinası
Çift Kafalı Sıvı Dolum Makinası
Dört Kafalı Sıvı Dolum Makinası
Altı Katalı Sıvı Dolum Makinası
Hafif Kafalı Sıvı Dolum Makinası
Sıvı Dolum Makinası
Elektronik Sıvı Dolum Makinası
Kauçuk Tıkanmalı Sıvı Dolum Makinası
Kapaklı Sıvı Dolum Makinası

Gıdaları sağlıklı tüketebilmemiz için sağlıklı koşullarda üretilmesi gerekir. Gıda güvenliği sağlanamayan üretim tesislerinde üretim hızı düşer ve bunun yanında insan sağlığı da tehlikeye girebilir. Bu noktada ise ne yediğimiz kadar, yediğimiz gıdalarında nasıl üretildiği ve hangi güvenlik aşamalarından geçtiği de önemlidir.

Üretimden sofralara kadar geçen tüm süreç boyunca gıdalar çeşitli üretim ve güvenlik aşamalarından geçer. Eğer bir ürün kalite kontrol sırasında sınıfta kalırsa o ürün yoluna devam edemez. Gıda dedektörleri ise gıda güvenliği kısmında ürünleri kontrol etmekle görevlidir.

Gıda dedektörleri bir ürünün üretiminden paketlenmesine kadar oluşan süreçlerde metal oluşumlarla temasını engellemek ve sağlıklı olarak tüketiciye ulaşması için uygulanan bir teknoloji harikasıdır. Bu yüzden dedektörler, gıda güvenliği için bir numaralı ekipmandır.

Gıda Dedektörlerinin Özellikleri Nelerdir? :
Gıda dedektörleri özellikle endüstri ve teknoloji alanlarında rol oynamaktadır. Gıdaların sağlıklı ve hijyenik olarak üretilmesi için bir takım metal oluşumlardan uzak kalması gerekir. İşte bu noktada Gıda dedektörü devreye girer.

Gıda dedektörünün görevini kısaca tanımlayacak olursak; Ürün, paketleme hattında ilerlerken insan sağlığına zararlı olan metalleri bulur ve ürün paketleme hattından ayırır. Böylelikle üretim sekteye uğramadan devam eder.

Paketleme hattından ayrılan ürünlerin incelenmesi ve içinde barındırdığı metalin ne olduğu belirlenmelidir. Aksi takdirde diğer ürünlerde tehlike altına girebilir.

Gıda dedektörleri kullanımı basit ve gıda üretim fabrikalarında oldukça yaygın kullanılan bir sistemdir. Konveyör ve kontrol bant kantarları ile birlikte uygulanır. Gıda dedektörlerinin ürün çeşitleri ve ebatlarına göre sınıfları mevcuttur.

Gıda Dedektörlerinin Hasassiyeti:
Gıda dedektörleri alüminyum, kurşun gibi yabancı maddeleri arar.
Paketler arasındaki mesafe ve paketin içeriği dedektörlerin hassasiyetini arttırır.
Metal dedektörler büyük ambalajların içeriğini kolayca kontrol edemez.
Paketin üzerine bulaşmış kan, tuz vb. bileşenler nedeniyle alarm verebilir.
Yüksek miktarda kimyasal karışım veya renklendirici bulunan gıdalarda metal algılama oranı yüksektir.
Alüminyum folyoya sarılmış ürünleri gıda dedektörü algılayamaz.

Gıda Dedektörleri Hangi Sektörlerde Yer Almaktadır?
• Paketli Hazır Gıda Ürünleri
• Dondurulmuş Ürünler
• Dökme Ürünler
• Meyve
• Sebze
• Paketli Sıvı Ürünler
• Kuru Meyve/Sebze
• Sağlık
• Tekstil

Endüstriyel üretim şirketleri gibi alanlar için uygun bir zemin çeşididir. Üretimin verimli olması ve iş kazalarına sebebiyet vermemek için uygun bir alan kadar uygun bir zemin de önemlidir. Aksi takdirde ürünler zarar görebilir ya da çalışanlar alanda yürürken kayıp düşebilir. Bu yüzden üretim tesislerinde kaygan zeminler yüksek oranda risk taşımaktadır. Üretilecek ürünün türüne göre uygun bir endüstriyel kaplama seçilmesi ise en iyi formüldür. Sadece endüstri alanında değil otopark, hastane, okul gibi toplumun yoğun olarak yer aldığı binalarda da endüstriyel zemin kaplamalarını görmek mümkün.

Endüstriyel Zemin Kaplama Çeşitleri Nelerdir?
• Beton Zeminler:
Yol yapım çalışmalarında veya otoparklar için kullanılır. Beton ağırlıklı olduğu için zemin sert ve sağlam olur.
• Parlak Kaplamalar:
Yüzeyin parladığı ve beton içerikli zemin türüdür. Geniş alanlarda kullanılır.
• Kauçuk Ve PVC Kaplama:
İçeriğinde beton olmaz bu yüzden kullanıma çok elverişlidir. Fakat direnç bakımından beton zeminler kadar etkili değildir. Ateş ve suya dayanıklıdır.
• Epoksi Zemin:
Beton ve çimento gibi zeminlerin üstüne uygulanabilir.
• Vinil Zemin:
Yeni nesil zemin türlerinden biridir. Kayma ve yıpranmaz yaşanmaz. Oldukça düşük maliyetlidir ve bu yüzden uygun görülen tüm zeminlerin üzerinde sıklıkla kullanılır
Zemin İçin Neden Endüstriyel Kaplama Kullanmalıyız?
Çünkü endüstriyel kaplama çeşitleri son derece uzun ömürlü ve güçlüdür.
Darbelere karşı dayanıklı, hasar görmez ve yıpranmazlar.
Kolayca temizlenebilirler ve mikrop üretmezler.
Çeşitli renk ve doku seçeneklerine sahiptir.
Sektör fark etmeksizin kullanımı yaygındır.
Dayanıklı oldukları için sürekli yenilenmesine ihtiyacı yoktur.
Toz, leke, kir tutmazlar.
Kimyasal atıklara karşı dayanıklıdır. Etkileşim halinde değişim geçirmez.
Çok geniş alanlarda kullanıma uygundur. Parçalara bölmeden kullanılabilir.
Endüstriyel Kaplama İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler:
İşin ehli olan profesyonel ekipler tarafından endüstriyel kaplamalar tasarlanıp inşa edilmeli.
Merdiven altı üretimlerden uzak durulması gerekir.
Üretilen ürün, fiziksel ortam, çalışan profili gibi durumlar ele alınarak uygun bir endüstriyel kaplama seçilmeli.

Et işleme makinaları, et ürünlerinin tadını geliştirmek, raf ömrünü uzatmak ve etin kalitesini arttırmak için kullanılır. İşlenmiş etler farklı bir gıdaya dönüşebilir. Salam, sosis, jambon, konserve gibi gıda ürünleri buna örnektir. Et işleme sürecinde etin dayanıklılığını arttırmak için bir takım kimyasal maddeler kullanılır. İşlenmiş etler genellikle küçük ve büyük baş hayvanların veya tavuk gibi kanatlı hayvanların etinden elde edilerek yapılmaktadır.

Et İşleme Makinaları:
Gıda endüstrisinde et işleme makinaları büyük bir öneme sahiptir. Çünkü dünya üzerinde sıklıkla tüketilen salam, sucuk, pastırma gibi ürünleri işleyerek soframıza gelmesini sağlar. Ayrıca tüm geleneksel et işleme tekniklerinden uzak teknoloji ile iç içe üretimler sağlayan hızlı ve ekonomik yapıtlara sahiptir.
Et İşleme Makina Türleri Nelerdir?
Et işleme makinaları; kesme, doğrama, biftek hazırlama, et işleme, et paketleme, sos hazırlama, et kurutma gibi işlemleri yapmak için tasarlanmış makinalardır. Bunlar, küçük ölçekli et işletmelerinden büyük üretim tesislerine kadar birçok farklı et işletmesinde kullanılır. Bu makinalar, verimlilik, hijyen ve ürün kalitesi gibi öncelikli kriterlere göre tasarlandı ve yapılandı. Et işleme makinalarının birçok farklı türü bulunmaktadır. Bunlar arasında:
Kıyma Makinası: Etin kıyma işlemesi için kullanılan bir makinedir.
Balyaj Makinası: Et parçalarının uygun ayarlarının kesilmesini sağlar.
Sosis Makinası: Sosis dosyası için kullanılan bir makinedir.
Pastörizasyon Makinası: Et ve et yiyen hastalık bakterilerinin yok edilmesini sağlar.
Dondurma Makinası: Et ve et ürünleri dondurmak için kullanılan bir makinedir.
Tuzlama Makinası: Et ve et tüketiminin tuzlanmasını sağlar.
Izgara Makinası: Et ve etlerin pişirilmesi için kullanılan bir makinedir.
Et Sosu Hazırlama Makinaları: Bu makinalar, et soslarının hazırlanmasını ve paketlenmesini sağlar.
Kırmızı Et İşleme Makinaları: Bu makinalar, kırmızı etlerin hazırlanması, parçalanması, kıyma yapılması, kavurma yapılması ve daha pek çok işlev sona erer.
Et İşleme Makinası Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Et işleme makinası alırken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli faktör vardır:
Kapasite: İşletmenizin günlük ihtiyacına uygun bir kapasite sahip et işleme makinaları seçmelisiniz.
Kalite: Teknik yapısı ve donanımı kaliteli olmalı ve uzun süreli kullanım için dayanıklı olmalıdır.
Fonksiyonellik: Manuel ya da otomatik olsun et işleme makinaları birden fazla teknik özelliklere sahip olmalı.
Temizlik ve Hijyen: Et işleme makinasının hijyenik ve kolayca temizlenebilir olması önemlidir.
Üretici ve Teknik Destek: Üretici firmaların, yeterli teknik destek sağladığına emin olmalısınız.
Bütçe: Et işleme makinaları farklı fiyat aralıklarında bulunabilir. Bütçenize uygun bir seçim yapmaya çalışın.

İnsanoğlunun en temel ihtiyacı gıdadır. Nüfus artışı, göçler ve savaşların yaşanmasıyla birlikte gıdaya olan ihtiyaç her geçen gün artmıştır. Teknolojik gelişmeler gıda endüstrisinde de yerini almış ve üretim kısmında çağır açacak gelişmeler sanayi devrimi ile başlamıştır. Fabrikaların oluşması ise gıda teknolojilerinde yaşanacak olan gelişmelerin ilk adımıydı. Günümüzde ise gıda teknolojileri son adımını Nesnelerin İnterneti ile atmıştır.

Gıda Otomasyonu Nedir?
Otomasyon insan gücünün yetmediği zamanlarda kullanılan ya da insanlara yardımcı olmayı sağlayan bir teknolojik yazılım sistemidir. Otomasyonlar üretimden tedarik süreçlerine kadar birçok alanda yerini almış durumdadır. Zaman, maliyet, üretim gibi konularda üstün performans göstermektedir. Gıda otomasyonları belirli bir özel yazılım, uygulamalar veya ekipmanlar tarafından sağlanır. Otomasyonu bilinçli kullanabilmek için uzman kişiler tarafından kullanılmalıdır. Tüm üretim binalarının birbiriyle bağlantılı senkronize olarak çalışması için ise güçlü bir alt yapı gerekmektedir. Gelecekte tek bir tuşla tüm fabrikayı yönetir hale gelebilir miyiz? Bilinmez fakat Otomasyon sistemleri gün geçtikçe tüm gıda endüstrisini kendine hayran bırakmayı başarıyor. El değmeden üretilen bir ürünün sağlık açısından en üst düzeyde performans göstermesi tüketicileri epeyce meraklandırdı. Özellikle pandemi dönemi insanları el değmemiş ürünlere itmiş durumda.

Otomasyon Türleri:

Temel Otomasyon:
Zorluk derecesi az olan görevleri üstlenir ve çalışanlara yardımcı olur. İş takibi ve otomatikleşmiş görevler de Temel Otomasyon sistemleri yer alır.
Süreç Otomasyon:
İş sürecinde verimliliği arttırır. Analiz, sonuç, raporlama gibi iş sorumluluklarını üstlenir. Manuel olarak yapılması gereken işleri kendi başına otomatik olarak yapar.
Entegrasyon Otomasyon:
İnsanları birebir taklit etmektedir. Gerekli programlamalar sayesinde iş gücünü en aza indirir ve kesintisiz olarak üretimde yarar sağlar.
Yapay Zekâ Otomasyon:
Bir insan gibi iş sürecine hâkim olabilir. Karar verme, analiz etme durum karşılaştırması verileri ortaya çıkarabilir. Karmaşık problemleri çözer. Tüm makinalara hükmedebilir.
Gıda Otomasyonlarının Avantajları Nelerdir?
Bir şehre, bir ülkeye ya da tüm dünya ’ya gıda üretmek elbette kolay değil. Çıkan maliyetler ve zaman kaybı şirketleri olumsuz yönde etkileyebilir. Üretim fonksiyonlarına uygun otomasyonlarla birlikte ekonomik faydalar ve ihracatta artış yaşanabilir.
İş gücü maliyetlerini azaltır ve kısa zamanda çoklu üretim yapar.
İnsan gücünün ulaşamadığı koordinasyonlara sahiptir.
İnsancıl hatalara yer yoktur. Üretimde duraksama yaşanmaz.
İş güvenliği üst düzeyde sağlanır. Çalışanlar otomasyon sistemlerini yönetirken kaza riski azalır.
Hatalı ya da bozulmuş ürünü kolayca saptar ve tüketiciye ulaşmasını engeller.

Gıda ürünlerinin kalite standartlarına uygunluğunu tebliğ eden belgelerin var olması gibi dini inançlara uygun olan Helal adını verdiğimiz bir takım gıda kuralları da vardır.
Helal Sertifikası sadece İslam inancının yaygın olduğu ülkelerde değil farklı inanışlara sahip olan ülkelerde de geçerliliğini sürdürmektedir.
Helal Belgesinin amacı İslam inancına uygun gıdaların üretimini sağlamaktır. Üretimde ki en temel kural ise alkol ve domuz türevlerinin içinde yer almadığı ürünler üretmektir.
Bu sayede İslam inancına mensup topluluklar gıdaları şüpheye düşmeden tüketebilir ve satabilir hale gelirler.
Helal sertifikasını alabilmek için kuruma bazı testler uygulanır.
Örneğin ürünün içeriği incelenir, temizlik ve hijyen kontrolü yapılır, firmanın önceden edinmiş olduğu belgeler kontrol edilir. Çalışanlar yakın merceğe alınır.

TSE Helal Belgesi:
Türk Standartları Enstitüsü dâhilinde kurulmuş ve Diyanet İşleri Bakanlığı ile ortak harekete geçirilmiş bir Helal gıda belgelendirme sistemidir.
İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) tarafından yayınlanan TS OIC/SMIIC 1: 2011 Helal Gıda Genel Kılavuzu tebliğine uygun olarak yönetilmektedir.

TSE Helal Gıda Belgeleri Nelerdir?
Helal Uygunluk Belgesi:
TSE tarafından firmalara verilen ve geçerliliği 1 yıl olan belgedir. Ürünün kalitesi, üretim aşamaları ve Helal gıdalara uygunluğuna bakılarak belge teslim edilir.
Helal Kesim Belgesi:
Kesimhane, Et parçalama tesisleri gibi et ürünlerini kesildiği firmalar için verilen bir belge türüdür. İslam inancına uygun olarak kesilmesi, ortamın insan sağlığına uygun olması ve hayvanların eziyet görmemesi gibi şartları yerine getiren firmalar bu belgeyi kazanır.
Et ürünleriyle birebir ilgilenen firmaların Helal Kesim Belgesi ile birlikte Helal Uygunluk Belgesini de alması şarttır.
Helal Parti Malı Uygunluk Belgesi:
Belirlenmiş bir grup ürün için hazırlanan bir belgedir.
Helal Turizm Belgesi:
Gıda dışında kozmetik ve seyahatler için de Helal belgesi verilebilir.
Yapılacak olan seyahatler de konaklama, tatil paketi, hizmetler, gıda, sağlık hizmetlerinin helal olduğunu gösteren bir belgedir.

Hangi Firmalar Helal Belgesini Almalı?
Et ve Et Mamulleri
Süt ve Süt Mamulleri
Yumurta ve Yumurta Mamulleri
Tahıl ve Tahıl Ürünleri
Bitkisel ve Hayvansal Kökenli Sıvı ve Katı Yağlar
Meyve ve Sebzeler
Şeker Ve Şekerleme
Meşrubat
Bal
Besin Takviyeleri
Gıda Katkı Maddeleri
Balık ve Balık Ürünleri
Ambalaj Malzemeleri
Gıda Hizmet ve Tesisleri
Kozmetik

Gıdalar, üretimden tüketime kadar bir dizi sınav ve işlemden geçmektedir. Her ürün istenilen kalite veya performansı sağlayamaz. Gıda güvenliğini sağlamak ve insan sağlığını tehdit etmemek için üreticiden, satışa kadar birçok kurumun belirli bir standarttın üstünde yer alması gerekmektedir. Bunun yanı sıra sürekli olarak takip ve kontrol altında tutulması gerekmektedir. Böylelikle halk sağlığı korunur ve gıda ürünleri yüksek kalitede, hijyenik olarak üretilmiş ve pazara sunulmuş olur. ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi dünya çapında kabul edilmiş ve tüm dünya üretiminde yer alması zorunlu olan bir belge niteliğini taşımaktadır. 2005 yılında yürürlüğü girmiştir ve yürürlüğe girdiği tarihten itibaren HACCP ürün güvenilirlik sisteminin yerini almıştır. Üretilen ürünün çeşidi her ne olursa olsun tüketici öncelikli olarak üründe güven ve sağlık arar. Bir üretici firma gıda güvenliğini ihmal etmediğini, kalite standartları çerçevesinde üretim yaptığını ispatlamak istiyorsa mutlak suretle ISO 22000 belgesini almak zorundadır. Böylece sadece gıdaları değil kendi markasını da güvenceye almış olur. Ayrıca satış kısmında tüketicinin zihninde yer edinir.

ISO 22000 Faydaları Nelerdir?

1. Her Aşamada Gıda Güvenliği Sağlanır
2. Gıdalara Dayalı Hastalık veya Zehirlenme Gibi Olaylar Yaşanmaz
3. Sistematik ve Düzenli Üretim Sağlanır
4. Müşteri Memnuniyeti Esas Alınır
5. İş Güvenliği Sağlanır
6. Üretimde Hatalı Ürün En Aza İndirilir
7. Mevzuata Uyumluluk Sağlanır
8. Ürünlerin İhracatı Kolayca Yapılır
9. Olası Bir Risk Durumu Hemen Tespit Edilerek Önlem Alınır
10. Sürekli Olarak Üreticiler Denetlenir
11. Üretim Maliyetleri Azalır

ISO 22000 Hangi Kurumlar Almalı?
Gıda endüstrisinde üretilen gıda ürünlerine doğrudan ilgilenen ya da satış, depolama gibi diğer segmentlerde yer alan birçok firma ISO 22000 belgesini almalıdır.

1. Fabrikalar
2. Çiftlikler
3. Depo ve Ambarlar
4. Dondurulmuş Ürünler
5. Konserve Ürünleri
6. Gıda İşleme
7. Meşrubat
8. Ekmek
9. Paketli Ürünler
10. Hastane, Büfe, Restoran Gibi İşletmeler
11. Gıda Üretim Ekipmanlarını Sağlayan Firmalar

Gıda karıştırma makinaları, endüstriyel üretimlerde çok yaygın olarak kullanılan bir makine türüdür. Birden fazla ham madenin bir kazan içinde sürekli ya da belirli aralıklarla karıştırma işlemini gerçekleştirir. Bu makinayı evimizde kek yaparken kullandığımız miksere ya da şekeri atıp karıştırdığımız çay kaşığına benzetebiliriz. Karıştırma işlemleri üretilecek ürün için mühim bir adımdır. Karışım işleminin hatasız olarak gerçekleşmesi için karıştırma makinasına ham maddeleri eklemeden önce ne kadar miktarda içerik ekleneceği ve ne kadar zaman içinde karıştırılacağı iyi hesaplanmalıdır. Gıda karıştırma makinaları kendi içlerinde farklı ebatlara ve görevlere göre sınıflandırılmıştır.

Karıştırma Makinaları Hangi Alanlarda Kullanılır?
Karıştırma makinaları sadece gıda sektöründe değil aynı zamanda kimya, ilaç, kozmetik, içecek gibi daha birçok alanda kullanılmaktadır.

Gıda Karıştırma Makinalarının Türleri Nelerdir?
Toz ve Granül Karıştırıcılar:
2 ya da daha fazla maddelerin iç içe geçerek homojen yapıyı sağlamasını sağlar.
Toz veya granül karıştırıcıları için pantolon tipi karıştırıcılar, U tipli karıştırıcılar ve kübik karıştırma makinası gibi farklı modeller mevcuttur. Üreteceğiniz ürünün tipik özelliklerine göre makina seçebilirsiniz.

Sıvı Karıştırıcı:
Sıvı maddeleri karıştırmak için kullanılır. Gıda dışında, ilaç ve kozmetik endüstrilerinde de sıkça karşımıza çıkmaktadır. Sıvı karıştırıcılar yatay sıvı karıştırıcı ve dikey sıvı karıştırıcı olarak iki çeşide ayrılır. Her bir sıvı karıştırıcının farklı özellikleri ve görevleri vardır.
Gıda Karıştırma Makinası Alırken Şu Özelliklere Dikkat Etmelisiniz:
Mikserin kolu gıda ile bire bir temas edeceği için karıştırma aparatının paslanmaz çelik olmasına dikkat etmelisiniz.
Gıda karıştırma makinaları üretim kapasitesine uygun olacak şekilde seçilmelidir. Böylelikle üretim verimi artar.
Karıştırma makinaları teknolojik gelişmelere açık olmalı ve yeni üretim sistemlerine ayak uydurmalıdır.
Gıda endüstrisinde hijyenik üretim kadar makinalarında hijyenik olması gerekmektedir. Makina temizliği düzenli aralıklarla gerçekleşmelidir.
Üretim sürecinde teknik aksaklıklar yaşamamak için karıştırma makinaları dolum ve boşaltım sistemlerine uygun olmalıdır.
Gıda karıştırma makinalarının amacına uygun bir şekilde kullanılması çok önemlidir. Olması gereken ham maddeler dışında farklı bir karışım kullanılırsa makinalara ve çalışanlara zarar verebilir.

Sanayi devriminden bu yana oluşan ekonomik büyümeler ve kitlelerin göç hareketliliği ile birlikte insan nüfusun artışı yeni ihtiyaçları da beraberinde getirdi. Dünyanın bizlere sunmuş olduğu doğal kaynakları israf etmeden, düzenli ve sınırını aşmadan kullanmak yaşadığımız bu yüzyıl içinde neredeyse imkânsız bir hal almış durumda. Uzmanların açıklamalarına göre geçtiğimiz 2022 yılının son çeyreğinde, henüz yeni yıla 156 gün kala dünyanın bütün doğal kaynaklarını tükettik.

Bu korkunç bir tablo!
Gelecek yüzyılda suyu, ekmeği düşünmeden yaşamak ve çocuklarımızı yaşatmak istiyorsak sürdürebilir bir yaşama ihtiyacımız var. Bu sürdürebilirlik hareketini ise yaşamımızın her anında bizimle olan ama asla fark etmediğimiz bir ürünle yani Ambalajlarla sağlayabiliriz. Çünkü ambalajlar en büyük katı atık grubuna sahiptir. Birçok ambalajı artık geri dönüşür bir yapıya sahip ve onlar artık bir çöp değil. Ambalajı geri dönüşüm kutusuna her attığımızda bize yeni bir ambalaja bürünerek geri geliyor.
STK örgütleri sürdürebilirliği tanıtmak ve yaşatmak için düğmeye basmış durumdalar ve bunun tek yolu eğitimden geçiyor.

Geri Dönüşümlü Ambalajlar:
Tekrar kullanıma elverişli ve doğada kolayca çözünebilinen, doğa ve insana zarar vermeyen ambalaj çeşitleridir. Bu ambalajlar sıfırdan üretilebileceği gibi atıklardan elde edilerek tekrar üretilir kapasiteye sahiptir. Geri dönüşüm ülke ekonomisine de katkı sağlar. Ham madde israfını azaltır. Günümüzde ambalaj endüstrisi geri dönüşüm odaklı üretim yapmaktadır.
Tüketicilerin ise tek yapması gereken şey ambalaj atıklarını geri dönüşüm kutularına atmaktır. Böylelikle geri dönüşüm fabrikalarına giden ambalajlar gerekli işlemler gördükten sonra tekrar üretilmek için hammadde olarak kullanılır.

Dünya’da En Çok Dönüştürülen Ambalaj Çeşitleri Nelerdir?
Kâğıt Ambalaj Atıklar:
Gazete, kâğıt ve dergi gibi yazılı metinlerin olduğu ve ağaçlardan üretilen bir bileşendir. Her geri dönüşen bir kâğıt bir ağacın kesilmesini önlemektedir.
Plastik Ambalaj Atıklar:
Ped şişe, şişe kapakları, deterjan kutuları gibi ürünlerdir. Otomotiv, banyo, kırtasiye sektörleri başta olmak üzere birçok alanda geri dönüşerek kullanıma hazır olur.
Metal Ambalaj Atıklar:
Yaklaşık olarak 2 milyon ton metal atık toplanmaktadır. Demir çelik alanlarında tekrar kullanılmak üzere dönüşüyorlar. Her yıl 5 milyon ton içecek kutusu geri dönüşüyor.
Cam Ambalaj Atıklar:
Cam atıklar bir sınırı olmadan defalarca dönüşebilir. Cam şişe, kavanoz vb. ürünler fabrikalarda kırılır ve bir dizi işlem gördükten sonra tekrar yeni bir şişe haline getirilir.
Kompozit Ambalaj Atıklar:
Çeşitli malzemelerden üretilmiş ve insan eliyle ayrışmasına imkân olmayan ambalaj türleridir. Çünkü bu ambalajlar alüminyum, plastik, kâğıt gibi maddelerin karışımından oluşmaktadır.
Kahve, çorba, süt gibi paketler kompozit paketler sınıfına girer.